Maç boyunca Antalyaspor'dan 9 tane faza şut atmışız. Kaleyi bulan şut sayılarında ise bu fark sadece 1'e düşmüş! Maçın özeti bu olsa gerek.
Maça takım olarak istekli başladık,ilk dakikada Engin'in kaçırdığı golden sonra çoğu duran toplardan olmak üzere birçok pozisyon bulduk. Bu pozisyonların özellikle 3-4 tanesi kaleci karşıya karşıya pozisyonlar kadar net pozisyonlardı ancak Giray ve Burak bir türlü kaleyi tutturamadılar. O kadar net durumda vurulan kafaların hiçbirisinin gol olmaması tek kelimeyle beceriksizlik. Bunların üzerine bir de gözünün önündeki pozisyona penaltı çalmayan Hüseyin Göçek'in beceriksizliği eklenince ilk yarı golsüz tamamlandı.
İkinci yarıda ise ilk yarıdaki kadar pozisyon üretemedik. Dakikalar ilerledikçe beklenildiği üzere stadyumdaki stres katsayısı arttı. Bu da hem tribünlerin hem de takımın performansına olumsuz yansıdı. Oyuna girenler de skorun değişmesine katkı sağlayamayınca maç ta başladığı gibi bitti. Bu arada son 10 dakikada maçı kaybetmediysek bunu da tıpkı Eskişehir maçında olduğu gibi Onur'a borçluyuz.
Futbolcular bazında bakacak olursak; Burak etkiliydi diyebiliriz,rakibi oldukça yordu ama asıl yapması gereken işi -gol atmak- girdiği pozisyonlarda yapamadı. Mustafa Yumlu iyiydi. Serkan her zamanki gibiydi.Colman hala düzelemedi. Umut çok silikti,pozisyona dahi giremedi. İç sahadaki maçlar için Pawel'in takıma bir an önce uyum sağlaması lazım. Jaja 2. yarı biraz hareketlendiyse de maç genelinde istenen seviyede değildi. Biz takım olarak kanatları etkin kullanamadığımız,oyunu kanatlara yayamadığımız müddetçe Jaja'dan istediğimiz verimi almamız zor.
Sonuç olarak; duran toplar haricinde çok fazla pozisyona girememiş olsak ta duran toplardan bu kadar net fırsatlar yakalıyorsan golü atacaksın. Atamazsan 2 puan daha kaybedersin.
Puan durumuna baktığımızda lig tamamen yeniden başladı diyebiliriz ancak moral-motivasyon açısından rakiplerimize göre daha dezavantajlı olan biziz. Ama nasıl düştüysek, ayağa kalkmasını da biliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder