22 Şubat 2011 Salı

Manisaspor: 1 Trabzonspor:2 | Hayat Varsa Umut Vardır

* (Gençlerbirliği, Konya, Gaziantep maçlarından sonra) Bu sezon 4. kez geriden gelerek maç kazandık. Bu daha önceki yıllarda çok yapabildiğimiz birşey değildi.  Bu 4 maçın diğer bir ortak yönü de bu maçlarda özellikle geriye düştüğümüz anlardan itibaren maçları çok iyi bir futbol oynayarak çevirmemiz.

*Yukarıdaki durumun aksine bizim öne geçip devamında rakibin oyunu dengeye getirdiği 4 maçın 2'sinde puan kaybetmişiz (iç sahadaki Manisa ve Ankaragücü maçları) Rakibin dengeye getirmesine rağmen kazandığımız 2 maç ise deplasmandaki İBB ve Sivasspor maçları -ki bu 2 maçı da çok iyi oynamadan kazandığımızı itiraf edelim. Rakibin geriden gelip eşitlik sağladığı bu maçları deplasmanda(her ne kadar İstanbul deplasman sayılmasa da) kazanıp iç sahadaki maçları tekrar lehimize çeviremememiz dikkat çekici.

* Bir arkadaşla Pazar günü Alanzinho hakkında konuşurken attığı gollerin % 90'ının insanlık dışı goller olduğundan bahsediyorduk ki o da bizi doğrulama gereği hissetti sanırım. Ancak maç kazandırdıktan sonra dahi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; ben hayatımda Alanzinho kadar yeteneğine ihanet eden bir adam görmedim. Daha doğrusu bu kadar yetenekli olup ta futbol zekası bu kadar düşük başka bir adam görmedim. Oyuna girdiğinde gerçekten oyunu,takımı hareketlendiriyor ama ne zaman şut atıp ne zaman pas atacağına bir türlü doğru karar veremiyor. Daha doğrusu karar bile vermeiyor çoğu zaman.  Bize bu şekilde 1-2 maç daha kazandırsın yeter. Kendisiyle alakalı büyük beklentilerim yok.

* Senelerdir kalecilerinden ağzı yanan bir takım olarak Allah'a şükür ki artık Onurumuz var. Şu anda hala lidersek en büyük pay tartışmasız Onur'un.

*Burak büyük takım(!) oyuncusu gibi oynamaktan bir türlü vazgeçmiyor. Verdiği röportajlarda Şenol Güneş'ten etkilendiği belli oluyor ve gerçekten içine Şenol Güneş kaçmış gibi konuşuyor ama adama sahaya çıkınca bir haller oluyor. Sürekli el kol hareketleriyle rakip tribünü geriyor ve rakip taraftarların oyuna müdahil olmalarına yol açıyor. Bir de hemen her pozisyonda şark kurnazlığı yapmanın peşinde. Dün sarı kart gördüğü pozisyonda hakemin gözünün önünde ayağına rakibe takıp faul almaya çalışıyor. Sarı kartı görünce de utanmadan hakeme itiraz ediyor. Burak'ın bu hallerini gördükçe aklıma Beşiktaş'ta topu eliyle düzelterek ilk golünü attığı Konya maçı ve maç sonrasındaki pişkin açıklamaları geliyor. -Hiç ümidim yok ama- umarım bu hareketlerine  bir son verir.

*Dünkü maçtaki Serkan hem savunmada hem hücumda son zamanlarda gördüğüm en etkisiz Serkan performanslarından birisiydi. Geçen hafta Sivas'ta da Grosicki karşısında zor anlar yaşamıştı. Bu hafta Amrabat karşısında neler yapacak göreceğiz. Şenol Hoca daha iyisini bilir tabi ama Cale'nin yerine de Piotr'da biraz daha ısrarcı olmakta fayda olabilir.

* Jaja'nın aklı dün ilk yarıda neredeydi bilmiyorum ama şampiyon olacaksak bize her maç en az 60 dakikalığına Jaja'nın dünkü 2. yarı performansı lazım.

* Son haftaların formsuz adamı Umut ta dünün iyilerindedi. Attığı gol haricinde de iyi bir maç çıkardı. Umut uzun süre gol atamayıp sonrasında siftahı yapınca genelde seriye bağlar. Kayseri maçında devamını bekliyoruz. Ligdeki 100. golünü memleketinin takımına atarsa hemşerileri kendisine kızmazlar umarım. :)

*Son 2 haftada aldığımız 2 galibiyetle 2. yarının ilk 5 haftasında 8 puan toplamış olduk. Kayseri'yi de yenersek ilk yarının 6. haftasında topladığımız 11 puanı 2. yarının 6. haftası itibariyle de toplamış olacağız. Umutsuzluğa gerek yok!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder